Yazar
SOM International
Network marketing, kişisel performansa dayalı bir sistem olsa da tek başına değil; ekip çalışmasıyla sürdürülebilir hale gelir. Bu noktada “rekabet” kavramı kaçınılmaz şekilde gündeme gelir. Sağlıklı rekabet ekip üyelerini motive edebilirken, yanlış yönetilen rekabet duygusu iş birliği kültürünü zayıflatabilir, ekip içi çatışmalara neden olabilir. Bu nedenle rekabetin varlığı değil, nasıl yönetildiği önemlidir.
Eğer bireyler birbirinin başarısını tehdit olarak görmeye başlarsa, ekip ruhu zarar görür. Network marketing gibi sosyal ve duygusal bağlılığın önemli olduğu bir yapıda, rekabetin dozunu doğru ayarlamak ve yapıcı bir anlayışa dönüştürmek kritik bir liderlik sorumluluğudur.
Rekabetin yönetilmediği bir ortamda güven ilişkisi zedelenmeye başlar. Takım arkadaşları birbirini desteklemek yerine birbirini geçmeye çalışır. Bu durum ekip üyeleri arasında kıyaslama, kıskançlık ve hatta gizli bilgi saklama gibi olumsuz davranışlara yol açabilir. Uzun vadede bu tarz bir atmosfer, motivasyonu düşürür ve ekipten ayrılmaların artmasına neden olabilir.
Güven, network marketing sisteminde ekip bağlılığının temelidir. Üyelerin birbirini içtenlikle desteklediği, bilgi paylaştığı ve başarıları birlikte kutladığı bir ortamda güven büyür. Bu nedenle rekabetin kontrolsüz şekilde yayılmasına izin verilmemelidir.
İş birliği kültürü, ancak ekip liderinin yönlendirmesiyle ve tutarlı değerlerle oluşur. Her ekip üyesine “birlikte büyüme” anlayışı aşılanmalı, bireysel hedeflerin kolektif başarıya katkı sağladığı anlatılmalıdır. Bu amaçla şu adımlar izlenebilir:
Ortak hedefler belirlemek ve bu hedeflere birlikte ulaşmaya çalışmak.
Bilgi paylaşımını teşvik eden toplantılar ve platformlar oluşturmak.
Başarı örneklerini paylaşmak yerine, ekip olarak başarı hikâyeleri yazmak.
Yarıştan çok gelişimi ödüllendiren sistemler kurmak.
Bu adımlar ekip üyeleri arasında rekabetten çok dayanışma duygusunu öne çıkarır.
Ekip liderinin rolü bu noktada çok kritiktir. Rekabetin yıkıcı hale gelmesini önlemek için lider, her bireyin farklı hızda ilerleyeceğini kabul etmeli ve kişiye özel rehberlik sunmalıdır. Performansa dayalı ödüllendirme sistemleri varsa, bu sistemler adaletli ve şeffaf biçimde yürütülmelidir. Ayrıca liderin, ekip içinde olumlu rekabeti cesaretlendirmesi ama kıyaslamayı önlemesi gerekir.
Lider, ekip üyeleri arasında köprü görevi görür. Her bireyin kendini değerli hissetmesini sağlamalı, başarıları yalnızca sayı ile değil, gelişimle de ölçmelidir. Böylece insanlar rekabeti bir tehdit değil, birlikte ilerlemenin doğal bir parçası olarak görmeye başlar.
Pazartesi-Cuma 09:30-18:30
Cumartesi 10:00-14:00